YEŞİL YAYLALARDA GEZİNTİYE ÇIKIN
Giresun, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmayacak manzaralar ve deneyimler sunuyor. Geçmişte iz bırakan ve günümüze kadar gelen tarihi eserlerinden ormanlarına, yaz aylarında serinleten sahillerinden her mevsim göz alıcı güzelliğiyle büyüleyen yaylalarına kadar her köşesi ayrı bir hazine dolu olan Giresun, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olarak görülüyor.
Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan şehirde birçok yayla bulunuyor. Türkmen boylarının bölgeye gelişiyle birlikte yaygınlaşan yaylacılık kültürü, Karadeniz’de hâlâ devam ediyor. Giresun’da ise 10’a yakın yayla bulunuyor. Zifin Hotel de bu yaylalardan biri olan Kulakkaya Yaylası’nın en güzel köşesinde ziyaretçilerini bekliyor. Kulakkaya Yaylası, Giresun’un en çok bilinen ve ziyaret edilen yaylalarından biri olma özelliğini taşıyor. Şehir merkezine yakınlığından dolayı ulaşımın kolay olması, bölgede bulunan doğal güzelliklerin sayesinde yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.
Hem ismiyle hem de nefes kesen manzarasıyla ziyaretçileri büyüleyen bir başka yayla ise Sis Dağı Yaylası. Görele ilçesinde Trabzon Şalpazarı sınırında bulunan yayla, bölgenin en yüksek yaylalarından biri olma özelliğini taşıyor. Temmuz ayının her dördüncü haftasında Sis Dağı Şenlikleri düzenleniyor. İsmini Hacı Bektaş Veli’den alan Bektaş Yaylası; Kulakkaya Yaylası, Melikli Obası, Kurttepe bölgesi ve Alçakbel Orman İçi Piknik Alanı’nı kapsıyor. Bölge içerisinde yürüyüş ve kayak parkurları bulunuyor. 3107 metre yüksekliğiyle Giresun’un en yüksek ikinci dağı olan Karagöl’de bulunan Karagöl Yaylası ve yaylada bulunan buzul gölü Aygır, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ziyaretçilerin en çok tercih ettiği bir diğer yayla ise Kümbet Yaylası. 1800 metre yükseklikte bulunan yayla, şehirden uzaklaşıp temiz bir nefes almak isteyen herkese bol oksijenli bir tatil imkânı sunuyor. Çakrak Yaylası ise bölgede bulunan tarihî kalıntıları ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri yeşilin içinde bol oksijenli bir tarihî yolculuğa çıkarıyor.
GEÇMİŞE YOLCULUK YAPIN
Tarih boyunca birçok topluluğa ev sahipliği yapan Giresun’da, yemyeşil yaylaların dışında birçok tarihî ve kültürel miras da bulunuyor. Şehir, Anadolu coğrafyasının stratejik konumlarından birinde bulunması nedeniyle önemli askerî ve sivil tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Giresun, doğal güzellikleriyle birlikte kaleleri ve sivil tarihî güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Hacıkayası üzerinde bulunan Şebinkarahisar Kalesi, yüksekteki konumuyla görkemli bir görüntü oluşturuyor. Kalenin yapım yılına dair kesin bir bilgi bulunmasa da M.Ö. 500-300 yılları arasında inşa edildiği düşünülüyor. Tirebolu ilçesinde bulunan ve Saint-Jean Kalesi olarak da bilinen Tirebolu Kalesi, ilçe sahilindeki yarımadanın üzerinde bulunuyor. Deniz içerisinde bulunan doğal bir kaya tepesi üzerine kurulan kale, hem manzarası hem de tarihî dokusuyla ziyaretçilerin beğenisini kazanıyor.
Manastır ve camiler de Giresun’un tarihî yapıları arasında kendine yer buluyor. Sümela Manastırı’ndan sonra Türkiye’nin en büyük doğal oyma manastırı olma özelliğini taşıyan Meryem Ana Manastırı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Anadolu’da Türk hâkimiyetinin başlamasıyla bu coğrafyada efsaneleşen isimlerden biri olan Seyyid Vakkas’ın türbesi de hem yerli halkın hem de Giresun’u ziyarete gelenlerin sıklıkla uğradığı noktalardan biri olma özelliğini taşıyor.